
Godfather seresiyle tanıdığımız Ford Cappola, zaten anlaşılması zor olan bir konuyu kapalı bir şekilde bize sunmaktan çekinmemiş. "Herkes anlasın" dan daha çok, "anlayan anlasın" tipinde bir film olmuş. Filmde çok fazla atlama var. Atlama olmayan yerlerde de gazetelerden takip edebiliyoruz zamanı.Yani, konusunun yanında filmin gidişatı da oldukça karışık.
Doğu felsefesi ve dilleri filmin bel kemiğini oluşturuyor. Sanskritçe, Hintçe konuşmalar oldukça fazla. Hatta filmin belli yerlerinde Eski mısır dillerinden bile parçalar var. Anlayamamak kötü bir şey tabi söyleneni. Reenkarnasyon ve karma da bolca önümüze geliyor.
Filmin eses objesi ise aynalar. Dominic ne zaman diğer "benlik"leriyle konuşacak olsa, aynaları kullanıyor.